BİR DESTANDIR ÇANAKKALE
Sincan Sivil Toplum Kuruluşları Platformu olarak 20 Mart 2013 Çarşamba günü Sincan Armoni Park Konferans Salonunda gerçekleştirdiğimiz “Bir Destandır Çanakkale” Programına Tarihçi/Yazar Ekrem Şama’yı misafir ettik. Ankara Rıfat Börekçi Eğitim Merkezi Müdürü Mustafa Bodur’un Kur’an Tilavetiyle başlayan program, Sincan STK Dönem Koordinatörü Şakir Eser’in kısa konuşmasıyla devam etti. Daha sonra sahneye davet edilen Ekrem Şama yaklaşık birbuçuk saat süren uzun konuşmasında kısaca şunlara değindi;
“Çanakkale savaşları, tarihimizin çok müstesna savaşlarından birisidir. Sebepleri itibarıyla da, seyri itibarıyla da, sonuçları itibarıyla da müstesnadır.
Bu kanaat sadece bana ait de değildir. Savaşın ayrıntılarını öğrenmiş olan, veya savaşın geçtiği mekanları inceleyen hemen herkes, aynı kanaati paylaşmak durumundadır. Gerek yurt içinden, gerekse o mekanda savaşmış milletlerden gelen ziyaretçilerin sayısı, her geçen yıl, bir öncekine göre artış göstermektedir.
Çanakkale’de savaşanlar Dünya’nın her tarafından gelmişlerdi. Geniş Osmanlı ülkesinin her bir köşesinden gelen askerlerden oluşmuş ordumuzun karşısında, savaşmak üzere, her kıtadan ve çok sayıda ülkeden askerler bulunuyordu.
Kısaca söylemek gerekirse Çanakkale savaşları ulusların katılımı ile yapılmış olduğundan, savaşın geçtiği mekanlar da ulusların dikkatlerini hep üzerine çekmiştir.
Şurası bir gerçek ki, Çanakkale savaşları hakkında henüz her şey tam olarak ortaya çıkmış değildir. Araştırdıkça, çalıştıkça yeni şeyler öğreniliyor, bu da merakı daha da arttırıyor.
Araştırmalarımızda konu başlıklarının birisini de Çanakkale savaşlarında tarafların birbirlerine uyguladıkları savaş hileleri ve kurdukları tuzaklar olarak belirledik. Araştırdıkça gördük ki, gerçekten Çanakkale savaşlarında, belki başka savaşların hiç birinde uygulanmayan çeşitlilikte savaş hilesi uygulanmıştır. Bunu da normal karşılamak gerekir. Çünkü savaş alanı çok dar bir arazidir. Tutuşulan bilek güreşi ortada kilitlenip kalmış; taraflar, birbirlerine üstünlük sağlayıp amaçlarına ulaşamamaktadır. Bu durumda da insan zekası devreye girmiş, çok çeşitli hileler bulunmuş ve uygulanmıştır. Örneğin, tahtadan yapılmış sahte savaş gemileri, gerçek olmayan çıkarma gösterileri, tabya süsü verilmiş taş toprak yığınları, top görüntüsü verilmiş soba boruları, insan, hayvan veya uçak maketleri gibi…
Aslında hile uygulamak, savaşların genel prensipleri arasında sayılmalıdır. İslam peygamberi de “Savaş hileden ibarettir.” buyurmamış mıdır?..
Ama hemen ifade etmek gerekirse hilenin de bir kaidesi olması gerekir. Savaş suçu işlemek pahasına hile yapılırsa bunu da savaşların prensibi olarak kabul edip, normal karşılamak mümkün değildir. Mesela beyaz bayrak kaldırıp teslim olmak is-teyen Türk askerlerini, önce sıraya dizmek, arkasından da kurşuna dizmek, veya esir aldığı karşı taraf askerlerini diri diri yakmaya teşebbüs etmek gibi… Maalesef Çanakkale savaşlarında bu boyutlarda “Aşağılık Hileler” bile uygulanabilmiştir.
”Katılımcılar tarafından ilgiyle ve heyecanla takip edilen konuşmasında . Çanakkale savaşında savaşan devletleri, oynanan oyunları,
kandırılan milletleri ve yaşanmış gerçek hikayeleri yaşayarak anlatan Ekrem Şama’ya program sonunda Sincan STK Platformu adına Şakir Eser Tarafından plaket takdim edildi.